logo

WhatsApp İletişim

 

BOŞANMAYA SEBEP OLAN OLAYLARDA EŞİT KUSURLU EŞ YARARINA MANEVÎ TAZMİNATA KARAR VERİLEMEZ

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2021/6790

Karar Numarası: 2021/8390

Karar Tarihi: 10.11.2021

Özeti: Bölge adliye mahkemesince davalı kadının, davacının ilk evliliğinden olan ergin olmayan çocuğuna iyi davranmadığı ve şiddet uyguladığı, davacı erkeğin de eşi ile yeterince ilgilenmeyerek birlik görevlerini yerine getirmede ihmal gösterdiği gerekçesiyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu kabul edilmişse de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadına yüklenen şiddete yönelik vakıanın ispat edilemediği ve bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği fakat kadının davacının ilk evliliğinden olan çocuğuna yeterli ilgi ve özeni göstermediği anlaşılmaktadır. Bu durumda; evlilik birliğinin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına manevî tazminata karar verilemez. Erkek yararına Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddesi koşulları oluşmamıştır. O halde, davacı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmektedir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek, boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tazminat taleplerinin reddine karar karar verilmiş, anılan karar taraflarca istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından; kusur yönünden istinaf talebinin kabulü ile kusurun düzeltilmesine, kadının ağır kusurlu olduğuna, erkek lehine manevi tazminata karar verilmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince davalı kadının, davacının ilk evliliğinden olan ergin olmayan çocuğuna iyi davranmadığı ve şiddet uyguladığı, davacı erkeğin de eşi ile yeterince ilgilenmeyerek birlik görevlerini yerine getirmede ihmal gösterdiği gerekçesiyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu kabul edilmişse de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadına yüklenen şiddete yönelik vakıanın ispat edilemediği ve bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği fakat kadının davacının ilk evliliğinden olan çocuğuna yeterli ilgi ve özeni göstermediği anlaşılmaktadır. Bu durumda; evlilik birliğinin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına manevî tazminata karar verilemez. Erkek yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde, davacı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde erkek lehine manevî tazminata karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 10.11.2021 (Çar.)